3 Ocak 2011 Pazartesi

Can sıkıntısı

       Kesinlikle ama kesinlikle çağımızın hastalığıdır. Herkesten duyarsınız bu sözü "Off canım çok sıkılıyor". "Noldu, neyin var?" sorusuna %90 olarak verilen cevaptır. 
       Ünlü filozof Schopenhaur'un dediğine göre, toplumun içgüdülerine öncülük edermiş. "Can sıkıntısı birbirini pek az seven insanoğlunun, yine de birbirini aramasına yol açar". demiş kendisi.
        Annemin dediğine göre ise; "Hep teknoloji yüzünden". Aslında haklı. İnsanlar sanal dünyaya girince, gerçek dünyayı unutuyor. Sonra da yalnızlığa mahkum oluyor ve canı sıkılıyor. Ama benim kast ettiğim can sıkıntısı böyle değil. Dışarıda çok fazla vakit geçiren biriyim ve bir club'a dahi gidince artık canım sıkılabiliyor. Bu konuyu biraz araştırdım:
        Öncelikle "can sıkıntısı nedir?" 
        Can sıkıntısı (boredom:İng.) isteksizlik, bir şey yapmayı istememek, zevk almamak hali. Yoksa kötü bir olaya veya birisine canım sıkıldı şeklindeki kızgınlığa benzer duygu değil.
        "Bir insanın neden canı sıkılır?"
        Araştırdım ve çok mantıklı bir sebep buldum. İşte:
        İstatistikler, refah seviyesi yüksek kişilerde, psikiyatri hastalarının daha çok olduğunu gösteriyor. Bu kişilerin henüz 18 yaşında olmadan tüm heyecan ve zevkleri hızla tüketen gençlik, bulunduğu hiçbir ortamdan zevk alamaz hale gelebilir. Bunun sonucunda da, ruhsal çöküntüler ve kötü alışkanlıklar olabilir.
        Sanırım benim canımın sıkılmasının sebebi bu. Yeni heyecen ve zevkler bulmam lazım hehe. 
        Ben kendimce bir yöntem buldum. Kitap okumak. Can sıkıntısına birebir. Kesinlikle tavsiye ederim.
        Bu yazıyı yazmamın sebebi de can sıkıntısıdır işte. Böyle yani. Yorumlarınızı beklerim.
       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder