30 Aralık 2010 Perşembe

Sevgilisizlik

         Uzun zamandır bir sevgilim yok. Bunu kendime çok sorun etmesem de, çevremdeki insanlar benden daha fazla sorun ediyor. (Ama itiraf ediyim ki bir sevgiliye ihtiyaç duyduğum anlar çok oluyor. Sinemalar, konserler, yılbaşı partileri ve en önemlisi de sevgililer günü.) Ben de bununla ilgili bir yazı yazmak istedim. Tabi ki bu yazımda "vah sevgilim yok, yalnızım böhü böhü" şeklinde bir yazı olmayacak. Sevgiliniz olmadığında ve çevrenizdeki insanların size karşı gözlemlediğim yaklaşımlarından bahsedeceğim.
        Sevgilisi olan arkadaşlar size bir müddet sonra garip bir varlık gibi bakmaya başlayacaklar. Mesela ilk olarak sevgilisi olan arkadaşlardan başlayalım. Arkadaşla akşam için sözleşmişsinizdir, buluşacaksınızdır. Ama tam o dakika geldiğinde telefonunuz çalar ve; "ben sevgilimle buluşacaktım, kusura bakma ya. Yarın görüşsek?". Nasıl olsa senin sevgilin yoktur ya, 7 gün 24 saat uygunsundur. Arkadaş tarafından hep "arta kalan zaman" aracı olarak kullanılırsın. Mesela, 1 saat sonra sevgilisiyle buluşacaktır. Canı sıkılmıştır, o 1 saati seninle geçirir. Bazıları vardır ki sevgilisi yokken can ciğer olduğunuz arkadaşlar. Sevgili bulunca yolda görseler selam vermezler.
        En kötüsü de acırlar sana. "biz hede hödö'ye gidiyoruz, sen de gelsene. yalnız kalma". Eksik olma sağol. Bir de kız ayarlamaya çalışırlar. Nerde "yakışıklı" bi kız varsa onu bulur getirirler. Bir de kıza güzel demez ve "çok iyi bir kız". Ne yapmış da iyi olmuş? Cami mi yaptırmış?
        Bu yılbaşı partilerine herkes sevgilisi ile gidecek olduğundan dellendim bu aralar. O yüzdendir ki böyle bir yazı yazdım. Ama şu yazıyı okuduktan sonra, katılmıyorum diyen olmayacaktır heralde. Yorumlarınızı bekliyorum.
        Yazımı bir yerden alıntı yaparak bitiriyorum. (bu sözü nerde duyduğumu unuttum o yüzden bir yerden diyorum.) Sevgilisiz olmak; istediğin zaman, istediğin yerde olabilmektir. Fakat istediğin yerde, yalnız olmaktır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder