24 Aralık 2010 Cuma

Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl...

         Koskoca bir yılı daha geride bırakıyoruz. Yeni umutlar, yeni heyecanlar ve beklenen ama hiç bir zaman istediğin gibi gerçekleşmeyecek umutlar. Hepsi koca bir yalan. Hiç bir beklentim yok yeni yıldan. Karamsarlık değil bu. Bir yılı daha ölmeden dolu dolu yaşadığım için kutluyorum ben yeni yılı. 
         Kutlama demişken, dışarıda kutlasan ayrı bi dert, evde takılsan ayrı bi dert. Dışarıda kutlasan, her yer tıklım tıklım, mekanların birbirinden güzel yılbaşı kazıkları. Evde takılsan bi müddet sonra canın sıkılacak. Ama yine de %80 ihtimalle ben evde PTT yapacağım (PTT=Pijama Terlik Televizyon). (%20 ihtimal de yakın arkadaşlarımın çağırıp "gel içecez" demesidir).
        Çok fazla abartmamak lazım bu kutlama işini. "Yılbaşında ne yapacaksın?" sorusuna verdiğim cevap nedeniyle bir kaç arkadaştan aynı tepkiyi aldım "aaa evde mi oturcaksın?". Evet, ne var yani bunda? Sevmem ben öyle kalabalık ortamları. Alıcam yiyeceklerimi, içeceklerimi. Geçicem televizyonun karşısına yayıla yayıla izliycem.
       Şu sevmediğim yeni yıl klişesiyle bitireyim yazımı; 
       Yeni yılın herkese sağlık, mutluluk, aşk ama en önemlisi PARA getirmesi dileklerimle. Yeni yılınız kutlu olsun. (böğğğ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder